Bugüne değin bilim tarihçileri, Cumhuriyet Dönemi'ndeki bilimsel etkinliklerin aydınlatılması sorunu ile fazla ilgilenmediler. Bunun çeşitli nedenleri olabilir ancak herhâlde en önemli nedeni, yakın tarihle alakalı olması münasebetiyle günlük siyasi tartışmaların içine düşmekten kaçınmış olmalarıdır. Oysaki Atatürk'ün açmış olduğu çağdaş uygarlık yolunun getirilerinin doğru bir şekilde kavranabilmesi ve genç kuşaklara anlatılabilmesi, temelde bu girişimin nesnel bir şekilde gerçekleştirilmesine bağlıdır.
Üç cilt olarak tasarlanan 100 Yılda Bilim (1923-2023), işte bu eksikliği bir nebze olsun gidermek maksadıyla yazıldı. Kitabın 1923-1950 yılları arasındaki gelişmeleri kapsayan Birinci Cilt'te; bilimsel olaylar, eğitim ve araştırma kurumları, doğa ve toplum bilimlerinin gelişimine katkıda bulunmuş bilginler ana çizgileriyle tanıtılarak genel bir manzara oluşturuldu.