Dördüncü sanayi devrimi olarak bilinen 21. Yüzyıl, bir taraftan dijital dünyaya geçişi başlatmış; diğer taraftan yaşanan salgın hastalıklar nedeniyle pandemi çağı olarak nitelendirilmiştir. Nitekim insanların evden çalışmasını ve sosyal mesafenin korunmasını söyleyen COVID 19 pandemisi, dünyadaki birçok alışkanlığı değiştirmiş; ekonomiyi, eğitimi ve sağlığı eve taşıyarak birçok sektörü sanallaştırmıştır. Özellikle bu süreçte birçok ülke için ev eksenli çalışmak artık bir ayrıcalık olmayıp, bir zorunluluk haline gelmiştir. Öte yandan kayıt dışı ekonominin önemli bir parçası konumunda olan bu çalışma modeli, vergi hukukunu işlevsiz bırakmaktadır. Özellikle Türk vergi hukukunda bu çalışma modeline ilişkin yapılan yasal düzenlemeler yetersiz kalmıştır. Bu nedenle, çalışmamızda öncelikli olarak ev eksenli çalışma modeline ilişkin teorik bilgilere yer verilmiş ve bu çalışma kapsamında oldukça eski bir tarihe sahip olan ABD'nin bu çalışma modeline ilişkin vergileme esasları incelenmiştir. Buna karşılık ülkemizde ise ev eksenli çalışmaya ilişkin vergi uygulamalarındaki sorunlar, yargı kararları ve Gelir İdaresi Başkanlığı görüşleri çerçevesinde incelenmiş ve ABD modeli çerçevesinde değerlendirilmiştir.