Portekizliler, Hindistan'a ilk defa ayak bastıktan çok kısa bir süre sonra bir Türk devleti olan Adilşahlar Devleti ile karşılaştılar. Bu devlet ile ilişkileri, Hindistan maceralarının sonuna kadar Portekizlilerin bu topraklardaki politikaları için belirleyici unsur olacaktı. Adilşahlar Devleti’nin kurucusu Yusuf Adil Han, Hindistan İslam kaynaklarında Osmanlı sultanı II. Murat'ın oğlu, dolayısıyla Fatih Sultan Mehmet'in de kardeşi olarak geçmektedir. Yusuf Adil Han’ın Edirne Sarayı’ndan İran'a, oradan da Hindistan'a gidişi, destansı bir hikâye ile anlatılmaktadır. Osmanlı kaynakları ise bu konuda net bir açıklama içermemektedir. Yalnızca A. de Lamartine'in, Osmanlı tarihi kitabında yer alan II. Murat'ın ölümünden sonra II. Mehmet'in tahta geçişinin ardından kardeşlerinden birini boğdurması olayı, Hindistan İslam kaynaklarında verilen bilgiler ile örtüşmektedir. Firişte tarafından Yusuf Adil Han'ın 1510 yılında öldüğünde 70'li yaşlarda olduğunun ifade edilmesi de kronolojik olarak boğdurulan bu şehzadenin yaşını Yusuf Adil Han ile yakın kılmaktadır. Dönemin ve sonraki yüzyılların Portekizli tarihçileri de Yusuf Adil Han'ın Osmanlı soyundan olduğu iddiasını ya desteklemiş ya da en azından bu iddiadan bahsetmişlerdir. Bu kitapta, Hindistan'da kurulan bir Türk devletinin kurucusunun hayatı ve bu devletin ilk yüzyılı irdelenirken aynı zamanda modern sömürgeciliği başlattığı kabul edilen Portekizlilerin Hindistan’da bir denizaşırı imparatorluk kurma süreci anlatılmıştır.