Ahmet Hamdi Tanpınar, sağlığında mütemadiyen sükût suikastından yakınsa da günümüzde hakkında yazılan kitap, makale, bildiri ve tezlere bakıldığında girişilen bu suikastın başarıya ulaşmadığı görülür. Tanpınar’ın zamana emanet ettiği ismi, bugün hak ettiği yeri almış bulunmakta. Günümüze dek Tanpınar ve eserleri hakkında birbirinden kıymetli birçok çalışma yapıldı. Bu çalışmalarda hem Tanpınar hem de eserleri hakkında çeşitli değerlendirmelerde bulunuldu, ancak ne o ne de eserleri ‘hastalık’ dikkatiyle ele alındı. Oysa Tanpınar, günlük ve mektuplarının neredeyse her sayfasında bedensel hastalıklarından yakınıp sıhhatsiz psikolojisini ele veren bir yazardır. Günlük ve mektuplarının yanı sıra onun roman ve hikâyeleri de ‘hastalık’ ve ‘hastalık psikolojisi’ noktasında okuyucuya derinlikli bir zenginlik sunar. Elinizdeki bu çalışma, Tanpınar biyografisi ve eserlerine ‘hastalık’ dikkatiyle yaklaşarak hakkında yapılan çalışmalar arasındaki anılan boşluğu gidermek gayesini gütmektedir.
