Aile, toplumun temelidir. Güçlü aile yapısına sahip olan toplumlarda bireyler bedensel ve ruhsal sağlığa sahiptirler. Sıkı aile bağlarına sahip ailelerde büyüyen çocuklar yaşamda karşılaşacakları güçlüklerle başa çıkma konusunda diğer çocuklara göre daha avantajlıdırlar. Aile yapısı güçlü olan toplumların zengin veya fakir olması çok önemli değildir. Çünkü birçok engel aile sosyolojik yapısı içerisinde kolayca çözülebilir. Aileleri güçlü kılmanın bir yolu da Medeni Hukukun akılcı ve koruyucu hükümlerinden geçer. Aile kavramını ayakta tutmayı amaçlayan hükümler sayesinde aile üyelerinin güvenliği ve mutluluğu sağlanabilecektir. Medeni Hukukun hükümleri yeterince etkili olmadığında, aileyi koruyucu bir etkisinin olmayacağı da açıktır. Aile kavramı ve yapısı da bundan olumsuz etkilenecektir.
Tüm bu sebeplerle hukukun birçok dalı ile sıkı bağlantısı bulunan aile hukuku sadece birey veya aile değil, toplumun bütünü için büyük önem taşır. Farklı alanlardaki hukuk kurallarının hükümleri aile hukukun koruyucu ve emredici hükümleri ile yoğrularak yepyeni bir nitelik kazanır ve böylece hukuk dünyasında yer alır. Aile hukuku, borçlar hukukunda yer alan bazı kurumlara yer verir, ancak onları kendine has kurallarla bütünleştirerek ailenin korunmasına hizmet eder hale getirerek kanunlaşır. Ailenin korunması bakımından hukuk alanında sadece kanunlar değil, mahkeme içtihatları da önemli bir yere sahiptir. Aile hukuku kitabını hazırlarken alanında uzman akademisyenlerin yıllara dayanan tecrübeleri ışığında bölümler oluşturulmuş ve mevcut kitap hukukçuların yararlanmasına sunulmuştur.
