Türk Medeni Kanunu, evlilik birliğini, hem hukuken hem de fiilen sona erdiren boşanma kurumunun yanında, bu birliği, hukuken değil, sadece fiilen sona erdiren ve ortak hayatı geçici olarak tatil eden ayrılık kurumuna da yer vermiştir.
Ancak, devletin temel taşı olan ailenin yıkılmasına engel olmak gibi çok büyük bir fonksiyona sahip olan ayrılığın, neredeyse hiç bilinmeyen ve bu nedenle de çok az uygulanan bir kurum olduğu bilinen bir gerçektir. Öyle ki, gerek halk arasında (ve ne yazık ki) gerekse hukukçular arasında, birbirinden boşanan eşler için, "boşandılar" denmek yerine "ayrıldılar" denmekte ve bu da, ayrılık kurumunun halk arasında çok fazla bilinmediğini ve hukukçular arasında ise çok dikkatli bir şekilde kullanılması gereken hukuki kavramların özenli bir şekilde kullanılmadığını göstermektedir.
Bu eser, özel hukukun en önemli meselelerinden biri haline gelmiş olan ayrılığın, hukuki bir kurum olarak nasıl ortaya çıktığını, Türk Hukuku'nda neden yer aldığını ve Mukayeseli Hukukta durumun ne olduğunu ortaya koyduktan sonra, hakim tarafından ayrılık hükmü verilmesi için gerekli şartları, ayrılık hükmünün sonuçlarını, ayrılığın sona ermesini veTMK m. 172/2 uyarınca boşanma davası açılması konularını, doktrinel görüşler ve yargısal içtihatlara dayanarak tüm boyutları ile ele alan, akademik niteliğe sahip ve Türk Hukuku'nda bu güne kadar yazılmış ilk ve tek eserdir.