“Bir aile işletmesinin hayatta kalmasını sağlamak, belki de yerküredeki en zor yönetim işidir.”
Carlock ve Ward (2001)
Aile işletmeleri, birbirinden farklı dinamikleri içinde barındıran iki farklı örgütün, aile ve işletmenin arasındaki etkileşimle ortaya çıkan iki karmaşık sosyal sistemin ürünüdür. Bu işletmelerin sürekliliğinin sağlanması ve yönetimin kuşaktan kuşağa geçişinde sorun yaşanmaması ancak söz konusu iki farklı örgütün birbirleri üzerindeki etkilerinin kontrollü olarak yürütülmesiyle mümkün olabilmektedir. Bu dengenin kurulamaması hem işletmenin hem de ailenin yapısını bozmakta, her iki kurumda da tamir edilmesi güç hasarlar yaratmaktadır. Nitekim Thomas Mann, Buddenbrook adlı Nobel Ödüllü eserinde bir Alman ailesine ait işletmenin çevresel değişimlerden ziyade aile içinde yaşanan anlaşmazlıkların tesiriyle üçüncü nesille birlikte yok oluşunu anlatır. Halbuki literatürdeki genel kanı, aile işletmelerinin doğru yönetildikleri takdirde örgüte gerçekten fayda sağlayabilecek avantajları bünyelerinde barındırdıkları ve kurumsallaşma sayesinde sahip oldukları dezavantajların negatif etkilerini azaltabileceği yönündedir.
Elinizdeki eser, ülke ekonomilerinin gelişiminde önemli miktarda paya sahip aile işletmelerinin kurumsallaşma çabalarına katkıda bulunmak amacını taşımaktadır.
yapısökümcülük yöntemiyle yeterince ilişkilendirilmemiştir.
