Alevî toplumlarında bulunan muhtelif inanç pratikleri; erkânlar ve bunların yanında sosyal hayatın düzenini sağlayan kimi mekanizmalar, aslında bu grubun tüm yaşantısını şekillendirir niteliktedir. Toplumun refah düzeyini yükseltmek, toplum bireylerini hoşgörü ve huzur içinde yaşatmak gayesinden hareketle, söz konusu bu mekanizmalar, Alevî toplumunda etkili bir yapıya sahiptir. Bunların başında da “düşkünlük kurumu” gelmektedir. Düşkünlük kurumu, örfi hukuk bağlamında değerlendirilmelidir. Bunun yanında, yazısız hukuk normları barındırması ve asırlardır etkinliğini sürdürmesi bakımından da oldukça önemlidir. Batı toplumlarında alışıldık “kısas hukuku” yerine, caydırıcı bir nitelik taşıyan düşkünlük cezası, bireye kusurlarını tamir etme imkânı sunar. Bu yönüyle bireyin suça meyletmesini önleyen, ahlaken yükselmesini hedefleyen bir uygulama ve kadim bir gelenek olarak insanlık tarihinde önemli bir yere ve öneme sahiptir. Toplumların kolektif yücelmesinde dikkate alınması gereken etkin bir hukuk sistemi olan düşkünlük hukuku, Türk kültürünün dünyaya büyük bir armağanı olarak değerlendirilmelidir. Haydar Ersöz
Tanıtım Metni