İslâm yetiştirmek istediği insanın niteliklerini özenle belirlemiş, ona ayrıntılı bir yol haritası çıkarmıştır. Takip edeceği yolu, gideceği istikameti, varacağı hedefi ona göstermiştir. Bu yolda giden Allah yolcusuna muttakî, yani Allah’tan korkan, takvâ sahibi ismini vermiştir. İslâm, takvâ sahibine hep ölçülü ve dengeli olmayı önermiştir. Ona aşırı şekilde dünyaya dalmamasını, zulüm ve haksızlık yapmamasını özellikle emretmiş, bunlara kendini kaptıranı makbul ve mazur görmemiştir. Bütün bunlarla birlikte İslâm, Müslümana takvâ yolunda, takvâ önderlerinin takip edilmesini, onların yolundan gidilmesini ısrarla vurgulamış; takvâ önderlerinin başı olan nebîlerin, sonra sahâbe ve velîlerin, sâlih insanların örnek alınmasını özellikle öğütlemiştir.Hangi çağda olursa olsun, erdemli ve şahsiyetli üstün insan yetiştirmenin yolu takvâdan geçer. Takvâ duygusu ve Allah korkusuyla hareket edenler ancak fazilet sahibi olabilirler. Kalbinde Allah korkusu taşımayanların insanlığın başına nasıl bir bela olduğu ortadadır. Dünyayı kan gölüne çevirenler, zerre miktarı Allah korkusundan nasipsiz olan insanlardır. İnsanlığın çektiği akıl almaz çile ve ızdırabları durdurmanın bir tek çaresi vardır: O da Allah korkusunu kalplere yerleştirmektir."Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır."