Başta tek kişiye ait olduğu kabul edilen egemenlik, tarihi süreç içinde yasama meclisleri lehine evrilmiştir. Egemenliğin aidiyetine ilişkin bahsi geçen dönüşüm sürecinde, yasama meclislerinin niteliği de değişime uğramıştır. Önceleri imtiyazlı bir grup kişiden oluşan yasama meclisi, zamanla halkın temsil edildiği bir kuruma dönüşmüştür. Böylelikle yasama meclisi üyeliği kurumu, temsil işlevi nedeniyle, demokrasi açısından vazgeçilmez bir değer niteliğine bürünmüştür. Günümüzde halk ya da millet iradesinin, büyük ölçüde yasama meclisi üyeliği sayesinde uygulanırlık kazanabildiğini söylemek mümkündür.
Yasama meclisi üyeliği kavramı, tek meclisli ve çift meclisli sistemlerde mevcut, senatör, parlamento üyesi, mebus, milletvekili, Lordlar Kamarası üyesi gibi farklı adlarla anılan tüm yasama meclisi üyeliklerini kapsamaktadır. Çalışmada yasama meclisi üyeliği, münferit bir sistem kapsamında değil, seçilmiş devlet uygulamaları dâhilinde, farklı hükümet sistemleri boyutuyla, karşılaştırmalı olarak irdelenmektedir. Üç bölümden müteşekkil çalışmanın birinci bölümünde, yasama meclisi üyeliğinin kavramsal tahlili ile tarihsel süreçteki gelişimi irdelenmektedir. İkinci bölümde, seçilmiş uygulamalar olarak sırasıyla, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, Almanya ve Avrupa Birliği uygulamalarında yasama meclisi üyeliği kurumu karşılaştırmalı yöntem ile incelenmektedir. Üçüncü bölüm kapsamında ise yasama meclisi üyeliği kurumu, 2017 Anayasa değişiklikleri de gözetilmek suretiyle Türkiye uygulaması boyutunda ele alınmaktadır.