Devletin ülkesel yetkisi uyarınca, davranışlarını tehlikeli bulduğu ve ülkede bulunmasını sakıncalı gördüğü yabancıları ülkeden sınır dışı etme yetkisine sahip olduğu kabul edilmektedir. Sınır dışı işlemi yabancının dokunulmazlığına ve özgürlüğüne getirilen bir sınırlama olduğundan devletten sahip olduğu bu yetkiyi keyfî olarak kullanıp suistimal etmemesi beklenmektedir. Bireyin temel hak ve özgürlüklerinin kamu makamlarının keyfî müdahaleleriyle ihlal edilip edilmediği Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenmektedir. Sınır dışı etme kararlarına karşı yapılan bireysel başvuruların konusunu genellikle sınır dışı etme veya idarî gözetim altına alma işleminden dolayı temel hakların ihlal edildiği iddiaları oluşturmaktadır.
Kitap üç bölümden oluşmaktadır, ilk bölümde, yabancıların sınır dışı edilmesi konusu iç hukuktaki kurallar çerçevesinde açıklanmıştır. İkinci bölümde, Anayasa Mahkemesinin sınır dışı işlemiyle bağlantılı olarak yapılan başvurularda verdiği kabul edilemezlik kararları analiz edilmiştir. Bu kapsamda, incelemeler kabul edilebilirlik kriterleri üzerinden yapılmıştır. Üçüncü bölümde ise Mahkemenin ihlal ve ihlal olmadığı yönündeki kararları Anayasa'da ve Avrupa insan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan ortak haklar kapsamında incelenmiştir.