Derim, şiddetle şekil bulmuş bir adamdı. Ona vurulan her darbe, tıpkı keskin bir kılıca şekil veren demirci ustasının çekicinden inen o ağır, hiddetli vuruştu ve bugün keskin bir kılıca dönüşmüş olan adam, bunun dışında bir şey görmemişti. Her defasında kora dönüşen bedeni o darbelerle sarsılmış sonra buz gibi suya sokularak katılaştırılmış ve ardından yeniden ateşle buluşarak kora dönüşmüş ve yine yeniden bu döngü aynı hiddetli vuruşlarla devam ederek bugünkü şeklini almıştı.Şimdi bu keskin kılıç artık iki kişi için kınından çıkıyordu. Sevdiği kadın, Anka ve hayatının merkezine oturttuğu oğlu, Aşil.“Bizim pusulamaz oğlumuz. Ne sen ne de ben yolumuzu kaybetmeyiz. Bizim Kuzeyimiz oğlumuz. Tek yapmamız gereken yüzümüzü hep ona dönmek olacak.”“Benim yüzüm hep size dönük mon Phénix. Yoksa çoktan yolumu kaybederdim ben.”Hayatlarına giren küçük Aşil ile Derim, Anka'ya kendini affettirmek için elinden gelen tüm çabayla savaşıyor, Anka da Derim'in çocukluğunun derin sırlarına ulaşıp gerçekleri öğrenmeye çalışıyordu. Birbirlerini daha yakından tanımaya çalışan ikili, Aşil'in de katkısıyla paylaştıkları anları çoğaltıyorlardı. Tüm bunlar yaşanırken çevrelerindeki kötü güçler de boş durmayacaktı. Derim ve Anka'ya zarar vermek isteyenlerin ibresi yeniden Aşil'e dönecekti.“Hedef Aşil!” diye bağırdı Ozan.“Oğlumu koruyun!” diye bağırdı Derim haykırır gibi. “Aşil'i koruyun!”
Tanıtım Metni