Malvarlığının korunması ilkesi, anonim ortaklıklar hukukuna hâkim olan temel prensiplerden biridir. Sermayenin oluşturulmasına ve sermayenin pay sahiplerine iade edilmesinin engellenmesi suretiyle korunmasına ilişkin hükümler, malvarlığının korunması ilkesinin iki temel unsurunu teşkil etmektedir. Sermayenin oluşturulması ile ilgili hükümlerin amacı, taahhüt edilen sermayenin, ortaklığın malvarlığına gerçek değeri ile tam olarak ve ortaklığın üzerinde fiilî tasarrufu sağlanacak şekilde dâhil olmasının sağlanmasıdır. Sermaye eksiksiz bir şekilde oluşup ortaklığın tam ve fiilî tasarrufu altına girdikten sonra, malvarlığının korunması ilkesinin ikinci temel unsuru devreye girer. Buna göre, ortaklık tasfiye edilene dek sermayesinin karşılığının doğrudan veya dolaylı olarak pay sahiplerine geri dönmesi sonucunu doğuracak işlemler yapılamaz.
Kitap, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu başta olmak üzere ilgili mevzuat hükümleri ve mukayeseli hukukun ışığında; sermayenin oluşturulması ve pay sahiplerine iade edilmesi yasağına ilişkin düzenlemeler kapsamında, nakdî ve aynî sermayenin ortaklığa getirilmesinde Kanun tarafından benimsenen koruyucu önlemler, anonim ortaklığın kendi payını devralmasının, pay sahiplerinin ortaklığa borçlanma yasağının ve TMS’nin sermayenin muhafazasına etkileri gibi konuları ayrıntıları ile incelemektedir.