6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na göre, anonim şirketler, yasal düzenlemelere aykırı olmamak kaydıyla her çeşit ekonomik amaç ve konu için kurulabilecektir. Dolayısıyla anonim şirketlerin nihai amacının kazanç elde etmek ve pay sahiplerinin amacının da kâr elde etmek olduğunu söylemek yerinde olacaktır.
Genel kabul gören kurala göre pay sahipleri, anonim şirketin elde ettiği kazançtan pay sahiplikleri oranında yararlanacaklarsa da Türk Ticaret Kanunu'nda yer alan md.478 ile kâr payına imtiyaz tanınmasının önü açılmıştır ve bazı pay sahiplerine kâr payından yararlanmada üstün hak, diğer bir ifadeyle imtiyaz tanınabilecektir. Buna karşın, Türk Ticaret Kanunu'nda kâr payında imtiyaz konusu ne yazık ki son derece kısıtlı düzenlenmiştir ve konunun uygulamasına ilişkin öğretide birçok noktada fikir ayrılıkları mevcuttur. Bu nedenle, bu kitapta, konunun somut bir şekilde ortaya konulabilmesi amacıyla öğretideki farklı görüşlere ve aynı zamanda Yargıtay kararlarına yer verilmiştir.
Kitapta genel hatlarıyla halka kapalı anonim şirketler ele alınmış olup, halka açık anonim şirketler açısından yapılan değerlendirmeler konunun esasıyla ilgili olan kısımlarla sınırlandırılmıştır.