"Bilindiği gibi, 20. yüzyılın ikinci yarısında birkaç aydının ortaya attığı "Anadolu uygarlıkları" fikri Türkiye’nin aydın kesimleri tarafından benimsendi ve bu topraklarda yaratılmış olan uygarlıklara sahip çıkılarak halk, değişik kültürlerin varlığı konusunda bilgilendirildi. Eski Yunan, Asur, Pers, Hitit, Urartu uygarlıkları gibi bilinen tarihsel uygarlıklar dışında, fazla tanınmayan Frik, Antiok, Hayasa, Karduk, Luwi, Kudi, gibi bir takım uluslar, toplumlar, ırkbirlikleri girdi gündemimize. Dahası, Urartu, Asur, Pers çivi-yazıtları okunup gizleri kayda geçmiş varyasyonları nokta ve virgülüne kadar incelendi. Ön Asya’nın uygarlık beşiği Mezopatamya’ya hayat veren Fırat/Uruk nehri yeniden önem kazandı.Elimizdeki kitapçık, özenli bir araştırma sonucu kaleme alınmış bir Sumerler’le ortak yaşam sürdüren, eşit koşullarda mücadele veren ve tanrıları bile birbirine akraba olan "Aratta" adlı bir devletin (topraklarımızda bilinen en eski devlet) varlığını irdeliyor. Bunu yaparken okuyucuya efsaneler ve söylencelerden örnekler sunuyor birebir çevirilerle. Bunun dışında, kendinden önceki "tahmin"lere karşın Sumer uygarlığının gölgesinde kalan "Aratta"nın coğrafik yerini de saptıyor.."- Sarkis Seropyan-