Arazi toplulaştırması, ekonomik olarak tarımsal faaliyette bulunmaya imkan vermeyecek biçimde parçalanmış ve bozulmuş parsellerin, modern tarımsal işletmecilik esaslarına uygun şekilde birleştirilmesi ve yeniden düzenlenmesi işlemidir.
Avrupa'da yasal düzenlemelere dayalı olarak 19. yüzyıldan bu yana uygulanmakta olan arazi toplulaştırması, tarımsal işletmelerin verimliliğini artırmanın yanı sıra kırsal alanların yaşam kalitesinin yükseltilmesinde de rol oynayan bir kırsal kalkınma aracıdır. Günümüzde arazi toplulaştırması; ulaşım, sulama, drenaj, toprak ıslahı, peyzaj, rekreasyon, doğa koruma gibi faaliyetleri de kapsayan bir kırsal alan düzenlemesi olarak kabul edilmektedir.
Gündem 2000 reformundan sonra Ortak Tarım Politikasından ayrı bir kırsal kalkınma politikası oluşturan Avrupa Birliği, kırsal kalkınma politikalarının temelini oluşturan tüzüklerde yer alan ve doğrudan arazi toplulaştırmasına yer verilen ya da arazi toplulaştırmasını dolaylı olarak destekleyebilecek tedbirler aracılığı ile üye devletlere ve aday ülkelere finansal destek vermektedir.
Mülkiyet hakkı ile yakından ilgili bir idari işlem olan arazi toplulaştırmasının hukuki dayanağını, 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun 6'ncı maddesi ve 19.04.2018 tarihli 7139 sayılı Kanun ile 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce Yürütülen Hizmetler Hakkında Kanun'a eklenen ek madde 9 oluşturmaktadır.
Kitabın birinci bölümünde arazi toplulaştırması, Avrupa Birliği mevzuatını da kapsayan kırsal kalkınma boyutu ile ele alınmış; ikinci bölümünde AİHS kapsamında mülkiyet hakkı ve idari işlem kuramı çerçevesinde incelenerek iptal davası yoluyla yargısal denetimine yer verilmiştir.