Üstat Glokta kendini zor bir durumun içinde bulmuştu. Üstadı olması için gönderildiği Dagoska şehri Güney’in en büyük imparatorluğu tarafından kuşatılmıştı. Şehrin içi hain kaynıyor, bir yandan da kendisinden önceki Üstat’ın hangi şartlar altında ortadan kaybolduğunu bulması gerekiyordu. Bir de şehri kurtarması. Ancak hiçbir müttefikine güvenemezken bunu nasıl yapacağına dair en ufak bir fikri yoktu.
Kuzey’de Bethod’un kurduğu ordu İttifak topraklarına girmiş, ardında yıkım ve ölüm bırakarak ilerliyordu. Tahtın vârisi Prens Ladisla onları İttifak topraklarından kovup büyük bir zafer kazanmanın peşindeydi. Tek sorun, Prens Ladisla komutasındaki ordu dünyanın en hazırlıksız, en dağınık ve en kötü komuta edilen ordusuydu.
Ve Mecusların İlki Bayaz, cesur maceracılardan oluşan bir grupla beraber geçmişin gömülü kalması gereken yıkıntılarına doğru bir yolculuğa çıkmıştı. Güney’in nefret edilen kadınını, Kuzey’in en korkulan adamını ve İttifak’ın en bencil oğlanını yanına almıştı. Hepsinin oynayacak bir rolü vardı ancak bunun için beraber çalışmaları gerekiyordu. Birbirlerinden ölümüne nefret ederlerken bu çok kolay olacak gibi görünmüyordu.
Kadim sırlar ortaya çıkacaktı. Kanlı savaşlar verilecekti. Ve düşmanlar affedilecekti – tabii onları astıktan sonra.
“Fazlasıyla gerçekçi ve bir o kadar da karanlık.” –Patrick Rothfuss
“Joe Abercrombie bundan sonra benim baş düşmanımdır. Kitapları fazlasıyla iyi.” –Peter V. Bret
Basım Yılı | 2022 |
Baskı Sayısı | 2 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 568 |
Yazar | Joe Abercrombie |