Ataç, Türk edebiyatının, şüphesiz ki en ilginç şahsiyetlerindendir. Zekâsı, edebiyat eserlerini tanıması, iyi ile kötüyü ayırabilecek zevke sahip olması ve sözünü sakınmaması temel özelliklerindendir. Ataç’ın gençlik yıllarında ve daha sonra da devam eden tutkusu da tiyatro olmuştur. Hayli ilkel olan Türk tiyatrosunu izlemiş, oynanan eserlerle ilgili değerlendirmeler yapmış, seyrettiği eserleri okumuştur da. Bu yazılar üzerinde kısa bir inceleme yapan Metin And dışında, onları bir araya getirme teşebbüsüne kimse kalkışmamıştır. Bunun sebeplerinden biri şüphesiz ki, çok dağınık olan gazete nüshalarına ulaşma güçlüğüdür. Dergâh’taki arkadaşlarından Tanpınar, ölümü dolayısıyla yazdığı yazıda onu okumanın bir çeşit tiryakilik yarattığına işaret ederken bu tiryakiliğin dayandığı zemini belirtir ve Ataç’ın tok sözlülüğünün çetin zevki nden kaynaklandığını hatırlatır. Yahya Kemal onun parıltılı zekâsının etkisini bir yıldız a benzetir. Ataç’ın tiyatro yazılarını derleyen Müberra Bağcı Tayfur önemli bir çalışma yapmıştır.
Tanıtım Metni