Bir filozof ve bir ortaokul öğrencisi beraber Avrupa üzerine sohbet ediyorlar. Avrupa bir kıta mı, siyasi bir yapı mı, bir ütopya mı? Aynı dili konuşmadıkları, aynı kültüre, aynı haklara, aynı yasalara sahip olmadıkları halde tüm bu insanlar nasıl Avrupalı olduklarını söyleyebiliyorlar?
Felsefe açısından bu, göründüğünden çok daha karmaşık bir tarihe yeniden göz atmak için bir fırsat. Fetihler ve göçlerle şekillenmiş karmaşa ve öfke dolu olduğu kadar Aydınlanma, dünyaya yaydığı fikirler ve ilhamlarla dolu bir tarih. Tüm bu kaynakları, barış, adalet ve özgürlük içinde yaşama hayalini bir araya getiren bu soylu fikrin adıdır Avrupa...
