Bu kitapta, Haçlı seferlerinden Soğuk Savaş sonrası ABD'nin Afganistan ve Irak müdahalelerine kadar Batı medeniyetinin kendi içindeki güç mücadelelerinin ve hâkimiyet değişiminin seyrine ve bunun medeniyet dışına/dışsal ötekine nasıl yansıtıldığına ışık tutmaya çalıştık. Kitabın temel argümanı, Batı medeniyetinin iç mücadelelerinde egemen olan tarafın kendisini içerdeki ötekiyle karşıtlık üzerine kurduğu ve medeniyet içi mücadelede oluşan gerilimi medeniyet dışında daha radikal bir öteki tasarlayarak ona yönelttiğidir. Bu bağlamda Haçlı Seferlerini, Hristiyan ve Müslüman dünyası arasındaki medeniyetler arası bir çatışmadan ziyade, Batı medeniyeti içerisinde güç, otorite ve egemenlik kavramlarını yeniden tanımlama etrafında seyreden kilise ve devlet arasındaki yetki mücadelesinin yansıması olan bir erken sömürgeci hareket olarak okuduk. Benzer biçimde Avrupa'da elit formasyonunun dönüşümü ve burjuvazinin yükselişi sürecinde ortaya çıkan içsel gerilimlerin, "uygarlaştırma misyonu", ırkçı doktrinler vb ile gerekçelendirilerek nasıl sömürgecilikle birlikte dışa/ötekine yöneltildiğini göstermeye çalıştık. Son olarak ABD'nin Afganistan ve Irak'a yönelik müdahalelerinin, 1956 Süveyş Krizi'nden Soğuk Savaş sonrasında 11 Eylül 2001 olaylarına kadar izini sürmeye çalıştığımız ABD ve AB arasındaki uluslararası etkinlik mücadelesi şeklinde kendini gösteren yeni bir Batı medeniyeti içi mücadelenin Orta Doğu'ya yansıtılması olarak okunabileceğini iddia ettik. Böylece medeniyetler arası çatışma olarak değerlendirilebilecek gelişmelerin, aslında medeniyet içi çatışmaların dışa yansıtılması gibi önemli bir arka planı olduğunu ortaya koymaya çalıştık.