Bu ‘olur’ yaşamımda devasa bir kapı açtı. O akşam benden, çok yeni bir insan doğdu. Bu ilk tohum, 1956 yılı ılık Eylül akşamı annemin çabası, dedemin sulaması ile, ninem tarafından bilim tarlasına ekilen küçük tohumdu. Bu üç insan kişisel tarihime miladi bir hamle yaptılar. Hepsine bu vesileyle altmış dört yıl sonra Allah’tan rahmet diliyorum.
Dijital araçları nasıl kullanmalıyız? Tsunami gibi gelen ürünleri nasıl öğreneceğiz? Birkaç nesil feda etsek de sonraki neslin yaşamı için önlemlerimiz nelerdir? Yakın gelecekte soyumuzu nasıl korumalıyız? Biyolojik insanın varlığını sürdürmek için bireye nasıl öğretim ve eğitim vermeliyiz? Genel Yapay Zekâ ve makine öğrenimi ile nasıl anlaşacağız? Ortak mekân ve dil ne olmalıdır? Makineler mi bize gelecek biz mi onlara gideceğiz?
Ciddi bir yol ayırımındayız.
En çok da yalanlar üzerine oturtulan soyut kavramlarınızı ve sizi uyutan putlarınızı atın. Sadece insan olun, beden ve beyninizle hak ve hukuka saygılı birer birey olun. Yönünüzü geçmişe değil geleceğe dönün.
Ben size, bu kez sadece bilimi rehber edinin diyorum. Toplumda %3 olan Arayıcı, saygın, entelektüel birikimi olanları sevin ve onları sahaya çağırın. Onlara hak ettikleri onurlarını verin, sizin için yararlı olacak aramalarını destekleyin.
Hadi kesişmeyen yoldan eşinizi, çocuğunuzu da alarak bahçenize, kendi cennetinize gidin!..
