“Arkadaşım 'Sanki oğlun uyuşturucu kullanıyor.' deyince kaynar sular tepemden aşağıya döküldü. İçime bir ateş düştü benim. O yangını anlatamam yani. Istırap verici bir şey. Dünya başına yıkılıyor.”
Annelik; tarihsel, sosyal, kültürel ve politik bir inşa ile kadını sarmalayan idealleri, kurguları ve beklentileri içerir. Bu da hâkim annelik deneyimlerine uymayan yaşantıların gizlenmesine neden olur.
Bu kitapta; çocuğun madde bağımlılığı sorunu üzerinden anneliğe dair idealler ve gizlenen yanlar; annelik inşasının temellerinin atıldığı, kadınların çocukluk anlatılarından başlayarak evlilikten anne olma yolculuğuna, çocuğun madde bağımlılığı sorunu ile yüzleşmelerine ve mücadelelerine kadar olan süreçteki hayat hikâyelerini içerecek şekilde ele alınıyor. Kitapta; annelerin hayatındaki kırılma noktası olan “çocuğun madde bağımlılığı” karşısında utanma, gizleme, sessizleşme, suçla(n)ma, izolasyon, dışlanma, çaresizlik anlatılarının yanında adanma, kendini yok sayma, katlanma, geri çekilme pratikleriyle bağ(ım)lılıktan kurtarma ve kurtulma mücadelesindeki güçlenme ve iyileşme anlatılarının öne çıktığı görülüyor. Bu anlatılar ile madde bağımlılığı sorununda “iyi anne olma”ya dair kurgunun kadınlar üzerinde yarattığı baskı ve kadınların bu baskıdan kurtulma arayışları gözler önüne seriliyor.
Bu kitap, okuyucuya anneliğe ve madde bağımlılığına dair kapsamlı bir bilgi ve bakış açısı sağlama ve çocuğun madde bağımlılığında annelerin sesinin duyurulmasında aracı olma arzusundadır.