Şükraz Farımaz 80’li yıllardan gelen bir öykücü. Uzun bir suskunluğun ardından, olgunlaştırdığı, damıttığı, her biri üzerinde titizlikle çalışıp oya gibi işlediği öykülerini Bir Ağaç Bir Kadın adı altında toplayarak çıkarıyor okurun karşısına. Kıyı kentlerinden, kasabalarından, amansız kışların yaşandığı Anadolu kentlerindeki sıkıntılardan, yalnızlıklardan, aşktan ve yaşamdan söz ederken, insan sıcaklığını, doğallığını da içtenlikle yansıtıyor. Şükran Farımaz’ın öykülerinde her zaman her yerde rastlayabileceğimiz, içlerinde taşıdıkları yaralı öyküleri ise asla bilemeyeceğimiz sıradan insanlar var. Kendi içlerine kapanmış, kırgınlıklarını dışa vurmadan sessiz bir kabullenişle sürdürülen incinmiş yaşamlardan kesitler sunuyor Şükran Farımaz. Düşler ve çağrışımlarla beslenen öykülerde sözcüklerle durağan ve etkili resimler çizen yazarın abartısız, yalın, yalın olduğu kadar da şiirsel bir dili var. On öyküden oluşan Bir Ağaç Bir Kadın da yer alan şu cümle aynı zamanda bütün öykülerin ortak paydasını oluşturuyor: İnciten ve onaran hayattı. Mutlak olan da. Tanıtım Metni