“Kendi ustalık sınırlarını aşmış her sanatçının on parmağında on hüner vardır. İsterse hünerlerden birine, birkaçına daha el atabilir ve o kolda da başarılı olabilir. Gülriz ne kadar tiyatro ustasıysa o kadar da yazı ustasıdır. Gülriz yıllar önce anılarını yazmıştı, o anıların Türkçesi usta bir yazarın Türkçesiydi. Gülriz’in anılarını okuyanlar onun yazı biçimine hayranlıklarını dile getiriyorlardı. Böyle bir dil ustalığı ancak usta bir yazardan beklenebilirdi. Ben her zaman Gülriz Sururi’den böyle bir dil beklerdim, çünkü o her koşulda dili güzel kullanıyordu. Buna karşın gene de anılar beni şaşırtmıştı.
Bir de Gülriz’in gözlem gücü, bir de anımsama gücü onun kitaplarını bir sanat yapıtı durumuna yükseltiyordu. Ülkemizde son yıllarda epeyce anı yazıldı; Gülriz Sururi gibi hiç kimse anılarını bir sanat yapıtı durumuna getiremedi. Onun gözlemleri yaşamın sağlam gerçekleriydi. O her hikâyeyi yeniden yaratmıştır. Bence bir hikâyeyi, bir gerçeği yaratmadan özsel gerçeğe varamazsın. O anılar da usta sanatçının süzgecinden mutlaka geçmelidir. Gülriz nasıl sahnede yaratarak gerçeğe ulaşıyorsa, yazında da yaratarak özsel gerçeğine varıyor.
Gülriz Sururi gittikçe de ustalaşıyor; tam sırası, ondan böyle çok olağanüstü yapıtlar bekleyebiliriz. Gülriz gibi çok yaratmış, çok insan görmüş, çok dünyalar yaşamış bir sanat kişiliğinden daha başka anılar, daha başka dünyaları anlatan sanat yapıtları bekleyebiliriz. Büyük sinemacılar, yazarlar, tiyatrocular, müzikçiler böyle sanat gücüne erişmiş anılar, gözlemler, dünyalar yaratmışlardır. Gülriz’in yeni anılar kitabını kutluyorum. Gülriz’in yeni kitabını okuyanlar mutlu olacaklardır.”
Yaşar Kemal
Basım Yılı | 2016 |
Baskı Sayısı | 7 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 456 |
Yazar | Gülriz Sururi |