Yazar, ilk, orta ve lise öğrenimi yıllarında mandolin ve bağlama öğrenerek, daha çok sanatın müzik dalı ile ilgilenmiştir. Üniversite yıllarında, okulun Türk Halk Müziği korosunda bağlama çalarak bu ilgisini devam ettirmiştir. Yedek Subaylık döneminde, kanun sanatçısı bir arkadaşının desteği ile ud çalmayı öğrenmiş ve Türk müziğinin her iki dalında üretilmiş güçlü eserlerinden, manevi ve ruhsal derinlikler kazanmıştır.Bu süreçte, duygu ve düşüncelerini dile getirirken şiirsel deneyimler yapagelmiştir. Şiirleri incelendiğinde, serbest nazımdan, şarkı ve türkü formuna kadar çok çeşitli türde denemeler yaptığı görülmektedir.Bu kitapta, duygu ve düşüncelerinin yoğunlaştığı konular arasında, uzun yıllardır yaşadığı İzmir’e olan tutkusu ve sevgisi ön plâna çıkmıştır. Ancak bazı şiirlerinde, yazarın yaşama ve doğaya dair bakış açısını da görmekteyiz. Aşkın her aşamasındaki farklı duygularını, şiirlerinde dile getirmiştir. Zaman zaman çok tutkulu ve cefakâr bir aşık olduğu gibi, aşkına sitemkâr ve hatta isyankârda olabilmektedir. Ayrıca, ülkemizin içinde bulunduğu sosyal ve siyasi durumların, olumsuz sonuçlarından da etkilendiği ve bu duygu ve düşüncelerini şiirlerinde dile getirdiği görülmektedir.