Tragedya kelimesi pek de iyi bir üne sahip değil. Ciddi bir kaza, suç veya doğal afet gibi büyük ıstıraba, yıkıma veya sıkıntıya neden olan bir olayın anlatısıdır tragedya. Tragedyalar olağandan çok daha öğreticidir, çünkü tragedya hata ile eşleşir ve hatalar entelektüelin ve aktüalitenin kaynağıdır. Yazar burada, bir alanda salt bilgi ediniminin entelektüel bir bilinç sağlayamadığını ve okul yöneticileriyle dirsek temasıyla kolektif etkileşim kurmadan sade bilginin işe yarayamadığını ima eder. Burada, çeşitli lüks olmayan imkânlardan yoksun okullardaki okul müdürlerinin yönetim süreçleri trageyadlaştırılır. Okul müdürlerinin okullarda gelişen olaylarla nasıl savaştıklarını veya onlara nasıl yenik düştüklerini betimleyen yazar, esasında okullarda peydah olanın bir şeyi kaybetme ya da kazanma gibi basit durumlara indirgenemeyeceğini, aksine, tüm gördüklerinin bir okul müdürünün başarısızlığa uğradıktan sonra bir kahraman gibi olayı yeniden anlamlandırabilmesi gibi bir üstünlük olduğunu ifade eder. Yazar okul müdürlerinin okul yaşantılarını pür hâliyle hikâyeleştiriyor ve bunlar çarpıcı!