O kadar yoktum ki, içeride eşyalardan başka hiçbir şeyin bulunmadığına dair ben bile bahse girebilirdim. Ellerimi havaya kaldırdım, ellerim yoktu. Parmak uçlarımı ağzıma, gözlerime, yanaklarıma yaklaştırdım, yüzüm yoktu... Pahalı bir evde yaşayan, büyük bir şirkette çalışan, özgüveni yüksek, hırslı ve parlak bir profesyonel, bir sabah uyandığında, ortada hiçbir neden yokken hiç var olmamışçasına kaybolduğunu fark eder. Öylece, birdenbire bir Yokadam’a dönüşmüştür. Kabus, trajedi, muamma, kumpas, adına ne dersek diyelim yok olmuştur işte. Sevgilisi, annesi, işyerindekiler, apartmandakiler, şehirdekiler... Kimse onu görmüyordur. Yeni bir yazar, tuhaf bir kurgu, bir ilk roman. Işıl Kocaoğlan, varoluşa ve sahiciliğe dair ters yüz edici bir hikaye anlatıyor. Bir Sabah Uyandığımda Yoktum, debdebeli ve etkileyici bir novella.
Tanıtım Metni