Taşrada firari bir psikopat katil, Hâkim’in yatağında kanlı bir kelle, Bavyera’dan İtalya’ya Franz’ın peşini bırakmayan gizemler… Yakın zamanda komiserliğe yükselen Franz Eberhofer’in kasabasında hayat olanca sıradanlığıyla akmaktadır. Babasına dayanamayan Franz, büyükannenin yemeklerinde teselli bulmaktadır. Ailenin yeni üyesi Suşi’nin sevimliliği, Leopold’un varlığını biraz olsun katlanılır kılmaktadır. Kasaba sakinleri sıkıcı hayatlarını dedikodularla şenlendirirken Susi de İtalya’da gününü gün etmektedir. Ancak bir sabah Franz, Landshut Emniyeti’nden bir telefon alır. On beş yıl hapis cezasına çarptırılan katil Dr. Küstner hapishaneden kaçmıştır. Bu sırada kasabada da olağandışı olaylar meydana gelir: Hâkim Moratschek kimseye kanıtlayamadığı tehdit mesajları alır, baba Eberhofer Rolling Stones dinlemeye başlar, Susi’nin İtalya’da zor günler geçirdiği ortaya çıkar. Peki, Hâkim’in karısıyla birlikte kaplıcada görülen “kuzen” de kimdir ve Franz bütün bu olayları çözerken akli dengesini koruyabilecek midir? “Rita Falk, polisiye türünde kaçırılmaması gereken bir cevher.” - kues.de “Rita Falk, taşranın sakin yerler olmadığını Miss Marple aracılığıyla gösteren Agatha Christie’yi bir kez daha haklı çıkarıyor. Absürt polisiye sevenler, başı beladan kurtulmayan bu küçük Bavyera kasabasındaki maceralara karşı koyamayacak.” - Westdeutsche Zeitung “Yalnızca kitabın sonundaki Büyükanne’nin Tarifleri bölümü değil, hikâyenin tamamı leziz. Kahkahalarınıza hâkim olamayacaksınız.” - Main-Echo “Harika bir taşra hikâyesi; Bavyera’da tatile gitmiş gibi hissedeceksiniz.” - Gong “Falk, güldürü ustası olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.” - Prinz “Muhteşem bir kara mizah eseri.” - Oberösterreichische Nachrichten
Tanıtım Metni