“Karanlık gecelerde yol gösterici şimal yıldızını ilk olarak gözlerinde görmüştüm. O yıldız, buzdolabının üstüne asılan hatırlatma notu gibi seni her daim bana hatırlatıyor. Seni unutmam mümkün değil bundan sonra. Kötü bir aşçı değilimdir. Yağmur ormanları gibi yeşil gözlerin geliyor aklıma. Sonra ‘Allah iyiliğini versin!’ diyerek masum gülüşün ve gönül alıcı konuşman yakalıyor aklımın ucundan. Ne kendimi hatırlıyorum ne ocaktaki yemeği… Hep senin güzel gözlerin yüzünden…”
Yıldızların ve kayaların çocukları diğerlerinden bir adım geride başlar hayata. Yalnızlığını ve hüznünü içine akıtırken ayakta durmayı da erken öğrenmişlerdir onlar. İşte böyle bir genç kızın hayatında her şey ters yüz olur ve en başa döner. Gelecek için yeni adımlar atılırken geçmiş ayağına bir pranga gibi sarınmıştır. Genç bir öğretmenin kendini temize çıkarma ve hayatını tekrar kurma mücadelesini yüreğiniz burkularak okuyacak ve aşka, umuda, cesarete ve hayallere tanık olacaksınız.
