Eğitici hikayeler serisinin altıncısı olan bu kitapta, buluğ çağına gelmiş bir çocuğa, alması gereken sorumlulukların neler olduğu ve nasıl yapılması gerektiği anlatılmış ve çocuğun rahatça uygulaması sağlanmıştır. Müslüman bir kız çocuğuna daha yaşı küçük, şimdi istediğini giysin de gözü onlarda kalmasın deyip, her türlü uygunsuz olan kıyafeti giymesine izin verilip daha sonra da bu doğru değil, sen şu şekilde şunları giymelisin demek, yıllarca severek giydiği o kıyafetlerin yasaklanması çocuğa ne derece olumsuz bir etki eder, düşünülmelidir. Küçükken hevesini alsın, büyünce bırakır denir. Yanlış olan bir şeyin heves alınacak bir tarafı yoktur ki zaten. Hem ya bırakmazsa? Ya da bırakamazsa? Ya İslam’ın ona yüklediği bu sorumluluğu yerine getiremezse? Ya ömür buyunca bu şekilde giyinmeye devam ederse ne yaparız? Bu vebal altında yaşamaktan nasıl vicdan azabı duyarız ya da bu vebalden nasıl kurtulabiliriz acaba? Dışarıda bunun örneklerini çok görüyoruz. Bakıyoruz ki anne pardösülü, yanında ergenlik çağındaki kızı tamamen açık. Bakıyoruz ki anne çarşaf giyip kendini bir güzel kapatmış. Yanındaki genç kızı ise tam aksine açılmış. Bu ne tezat bir durum böyle? Anne kendini koruyor da çocuğunu niçin korumuyor acaba? Yeter ki üzülmesin düşüncesi, çocuğa merhamet etmek değil, tam aksine merhametsizliktir. Allah, hepimize İslam’ı, O’nun bizden istediği gibi yaşamayı lutfeylesin. Âmin. MÜBERRA NURTEN YILDIZ
Tanıtım Metni