Ve Masal Kitabı Büyülü Işıltılar Saçarak Kapandı,Prens Ve Prenses Sonsuza Dek Mutlu Yaşadılar... Peki ya diğerleri? Pamuk Prenses gidince meselayas tuttu mu cüceler? Külkedisi, Prens’ine kavuştu, evet...Peki ya üvey kardeşler, erişebildiler mi mutluluğa?Hiç merak ettiniz mi ötekilerimasalın bir kenara atılmış veyaönemsiz sayılan o karakterleri? Cevabınız evetse eğer... Yaklaşın, birkaç adımdaha atın bana doğru. Yaklaşın ki tanışabilelim sizinle.Yeterince yakınsanız eğer, sarı saçları göz kamaştıran, gülüşüyle ışık saçan o kızı görmüşsünüzdür. Hani etrafında onlarca erkek olan, kızların kem gözlerle baktığı o kızı diyorum.Gördünüz, değil mi? Hah, şimdi başınızı biraz eğinbiraz daha sağa... Kabarık saçları göğe ulaşmış, iki adımında bir yere kapaklanan, hamile kadınların “Çocuğum buna benzemesin,” diyerek başlarını çevirdiği yüzüne güneş doğmayan o kızı fark ettiniz mi? Dünya ruhuna pantolonları üstüne dar gelen kız; Irmak Şahin ya da daha herkesin bildiği ismiyle “Ece’nin kankası”. İşte o benim. Külkedisi’nin balkabağı, Pamuk Prenses’in elmasıyım. Ben spot ışıklarından öte, yıldızlara sığınan kızım. Yan rollere mahkûm kız, işte ben buyum. Ve bu da... benim masalım.
Tanıtım Metni