Sovyet devriminin avangardı Andrey Platonov dünyayı gördüğü gibi yazmaktan hiç vazgeçmedi. Devrim sonrası Rusya’nın stepleri onun gözünde yeni devrimlere gebe bir yer oldu hep. Belki de bu sebepten Parti ile yıldızları hiç barışmadı ve yazarın hakkının teslim edilmesi ölümünden sonrasına kaldı. Can da 1999’a kadar anadilinde sansürsüz yayımlanamadı.
Yeni mezun Nazar Çağatayev, devrimi götürmek üzere eve, Can halkına döner. Karakum Çölü’nün aman vermez coğrafyasında oradan oraya sürüklenen, canı dışında elinde hiçbir şeyi bulunmayan, hayatları zorluklardan ibaret olan Canlar ise bırakın bu hediyeyi kabul etmeyi, sonraki günü görmek istediklerinden bile emin değildir. Çağatayev onlara yardım edemeyeceğini anlasa da bu göçebe toplulukla birlikte çölü aşıp dağlara uzanan bir yolculuğa çıkmaktan kendini alamaz.
Andrey Platonov’dan Can insanın özündeki hiçliği ve yaşam sorusuna verdiği cevapları sorgulatan kısa fakat derinlikli, okuyana ayna tutan bir uyanış romanı.
“Platonov Can’da Sufi felsefesini, Pers seyahatnamelerini, sosyalist gerçekçiliği ve Sovyet bürokrasisinin dilini, mitlerin büyülü dokusuyla birbirine bağlıyor.” –Elif Batuman
“Platonov, hiç vazgeçmeden sefaleti kaleme aldı. Yazdıklarını öncüllerinden farklı kılan şey, anlatılan çöküşün paramparça umutlar içermesiydi. Günümüz yoksulluğunu diğer yazarlardan çok daha iyi anladı.” –John Berger
Basım Yılı | 2022 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 152 |
Yazar | Andrey Platonov |