Yaklaşık otuz yıllık maddi ve manevi acılara neden olan Güneydoğu-Kürt sorununun en hüzünlü savaş dilimi sürecini oluşturan 1993-1997 yılları arasındaki beş yıllık dönemi kapsamaktadır. Vatan için bölünmeme, örgüt için var olma mücadelesinin verildiği bu kanlı yıllarda; her şeyin mubah sayıldığı savaş ortamı içindeki insanların yaşadığı korku, acı ve endişe dolu hüzünlü öykülerinin anlatıldığı üç kadın ve üç aşk. Şermin, Dilan ve Züleyha. Bu zor koşullarda insana dair yaşanan duygu dolu bir dram. Savaşın ve terörün gölgesinde atan bu üç genç yüreğin çaresiz çırpınışının hikâyesi.Her şey sınırdaki bir köyde ve bu köyde konuşlandırılmış sınır jandarma karakolunun PKK’lı militanlarca basılması sonrasında gelişir. Karakol basılırken oynak pusu görevinde devriye gezen Ufuk asteğmenin timi de militanlarca pusuya düşürülür. Pusu sonrası esir düşen Ufuk ile militanlardan ona gardiyanlık yapan genç bir kız arasında zamanla oluşan duygusal yakınlık ve sevgiyle atan bir kalp Şermin.İki erkek ve bir kadın militan arasında yaşanan aşk üçlemesinde; kıskançlık ve ihtirasın pençelerinde boğuşarak, örgütten kaçma çabasıyla yaşama sarılmaya çalışan genç bir kadın militan Dilan."Ve Bölük Komutanı Yüzbaşı Serhat ile genç yaşta dul kalan korucu kuması bir kadın arasında yaşanan duygusal ilişkide örgütün işe karışmasıyla genç kadının taraf değiştirmek zorunda kalarak sevgilisine yaptığı ihanet acısıyla atan bir yürek Züleyha."