Ceza hukukunun işlevini yerine getirmesi açısından varlığı gereken şartlardan birisi de kovuşturma evresinin şüphenin yenilip maddi gerçekle örtüşen bir kesin hükümle sonuçlandırılmasıdır. Ancak kesin hükümde adli hata bulunması ihtimalinin belirmesi yenilen şüpheyi diriltir, ciddi bir ikilem oluşturur. Çünkü kesin hüküm aynı fiil ve fail hakkında tekrar ceza muhakemesi yapılmasını engellerken hukuki güvenliğe, kişi özgürlüğüne, hükümlerin ve mahkemelerin otoritesinin sağlanmasına hizmet eder. Ancak bazı ciddi adli hatalar yarattıkları adaletsizlikler nedeniyle toplum için çok zararlı sonuçlar doğurur. Örneğin kişi özgürlüklerinin haksız yere sınırlandırılmasını, mahkemelerin ve hükümlerinin otoritesinin sarsılmasını sonuçlar. Muhakemenin yenilenmesi bu ikilemin çözümünü amaçlayan bir kanun yoludur.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), yürürlükten kaldırdığı 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nda (CMUK) bulunan düzenlemelere büyük ölçüde paralel olarak muhakemenin yenilenmesi kurumuna yer vermiştir. Ancak CMK'daki muhakemenin yenilenmesine ilişkin düzenlemeler bazı yönleriyle CMUK'ta yer alan düzenlemelerden farklıdır. Bu durum ve değişen toplumsal ihtiyaçlarımız konuyu bugün için yeniden incelemeye değer hale getirmektedir.
Bu kitap yukarıda ifade edilen sebeple hazırladığım Ceza Muhakemesi Hukukunda Muhakemenin Yenilenmesi isimli yüksek lisans tezimin yeniden gözden geçirilmesi ile oluşturulmuştur