Ceza muhakemesinde kovuşturma evresinin son aşaması olan sonuç çıkarma devresinde, kolektif bir faaliyet olarak karşımıza çıkan hüküm, hukuki uyuşmazlığı çözen ve muhakemeyi sona erdiren karardır. Kanunlar genel, objektif, kişilik dışı hukuk metinleri oldukları için, muhakeme edenin kişisel özelliklerini ya da algısını yansıtmazlar. Bütün somut vakıalara uygulanabilmek üzere yapılmış olan soyut kanunlar, somut vakıaların yine kanunca belirlenmiş, herkes tarafından eşit ve şeffaf biçimde izlenebilmesini temin eden akıl yürütme kurallarına uygun şekilde muhakeme edilmesine neden olurlar. Muhakeme eylemi, bizatihi bu vakıaların akla vurulup gerçekliğine kanaat getirilenlerin kabulü olduğuna göre, hüküm de bu muhakeme eylemi sonunda gerçekliği kabul edilen karar olmak durumundadır.
Bir doktora tezi olarak hazırlanan bu çalışmada, hüküm kavramı, hükmün özellikleri, kesin hüküm ve etkisi, hükmün verilmesi usulü, hüküm çeşitleri olarak beraet, ceza verilmesine yer olmadığı kararı, mahkûmiyet, güvenlik tedbiri, hüküm, red ve düşme kararlarının özellikleri, güncel mahkeme kararlarıyla karşılaştırmalı olarak incelenmektedir.