ELA, EDA, ESMA Her insanın yüreğinde hiç susmayan bir kuş vardır. Bir sabah pencereme konmuş küçücük bir kuş gördüm. İpek gibi parlayan tüyleri gökkuşağının tüm renklerini yansıtıyor, mavi gri gözleriyle ürkek ürkek camdan içeri bakıyordu. Bir anda göz göze geldik. İkimizde bakışlarımızı birbirimizden ayıramıyorduk. Bana bir şey söylemek ister gibiydi. Ne söyleyeceğini bilmiyordum, ama benim yüreğimden akan, dilimden dökülen: — Hoş geldin güzel kuşum, ne olur gitme penceremde kal, benimle kal. Sözcüklerini duyduğunda önce cik cik öttü, sonra gözlerini kapatıp, açtı. Sanki söylediklerimi anlamıştı. Bakışlarıyla konuşuyordu ‘seninle kalacağım, yüreğinde sakla beni’, diyordu. Çok sevinmiştim. Onu içimde saklayacaktım ve sevimli kuş hep benimle olacak, kalbimiz birlikte atacaktı. Ona inanıyordum. Anlaşmıştık. ‘Bekle beni, seni kardeşimle tanıştırayım’ dedim ve kardeşim Alp’i çağırmaya gittim. Döndüğümde küçük kuş yoktu, uçup gitmişti. Ama anlamıştım o benim yüreğime girmişti. O günden sonra kalbimde yaşayan, küçük yüreğinin tıp tıp atışıyla içimde hiç susmayan, bu minik kuşun sesine kulak veriyor ve ona sonsuz güveniyorum.
Tanıtım Metni