(…) Eserinin temelinde ‘ekonomik ilişkilerin belirleyici etkisini’ oturtan Sadri Ertem’in, toplumsal mücadelenin bu temel çelişkisini, nice Marksist yazardan önce saptayıp yazmış olması, handiyse mucizedir. Attila İlhan “Fabrika malı satanlarla, dokumacılar arasındaki mücadeleyi belirten bu kitabı ‘sosyal roman nev’ine ait ilk tecrübe olarak görüyoruz.” Ömer Faruk Toprak, Yürüyüş, sayı 10, Sonteşrin 1942 19. yüzyılın sonu. Avrupa sanayi ürünlerindeki gücüyle yerli el tezgâhlarını paldır küldür çökertiyor. Devlet, her geçen gün biraz daha kötüleşen hayat şartları karşısında kayıtsız; dahası, devlet kendi halkını yola getirmeye çalışıyor. Art arda patlak veren korkunç olaylar, Alevi Sünni çatışmasına kadar sürükleyecek insanları. İsyanlar, eşkıyalar, mazlumla zalimin birbirine karışması… Selim İleri, Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu
Tanıtım Metni