Sahilden iç kesimlere doğru gidildiğinde Karadeniz’de zordur yaşam. Tek geçim kaynağı olan fındığın her yıl olmayışının yanında, olduğu zamanlar gerek dalından toplanması, gerekse kurutulması için her sabah kalkar kalkmaz gözünü dağların tepesine çevirip hava tahmini yapan insanlar... Yağmur çamur demeden zamana karşı yarışan bu insanların daha iyi bir gelecek için verdikleri hayat mücadelesi. Tek umutları olan fındığın gerçek değerine satılması için belirlenecek olan taban fiyat hayalleri... Bütün bu zorluklar içinde büyüyen gençler geleceklerini başka yerlerde, başka alanlarda aramaya başlar. Çözüm bellidir aslında: okumak, şehre yerleşmek, geleceği oralarda aramak. Gençler bu hayalleri uğruna evlerini terk eder, her türlü zorluğa katlanıp okuma mücadelesi verirler. Okumayan veya okutulmayanlar ise İstanbul’a gitmenin, oralarda gelecek aramanın hayallerini kurarlar hep. Bu romanda daha iyi bir yaşam için okuma mücadelesi veren köy gençlerinin iz bırakan yaşam öykülerini ve fındık bahçelerinde başlayıp nerede biteceği belli olmayan aşklarını bulacaksınız.
Tanıtım Metni