Kabuğuna geri dönen ceviz; az yenmiş ve çok tükürülmüş bir halde evdeyiz ne garip; hâlâ birileri bizim annemiz sırtı dönük pozlarımız ve biz; hâlâ bu kör resimdeyiz bazen mahalleler taşınır insanlar yerine bir bakarsın iz bırakmıyor adımların bazen aynası gibi dolaşırsın asık yüzlü sokakların balıklarıyla boğuşursun; kendini nehir zanneden çıldırmış yolların kabuğuna geri dönen ceviz; kendimizde değiliz, evde de değilsek nerdeyiz? Tüm iyilerin delirdiği fazla kurnaz bir yerdeyiz belki de kurtulmak için biz de delirmeliyiz yalnızlığın heykeli gibi boş odalar kapıları açmıyorum biliyorum hâlâ ordalar yanına uzandığım o beton hayaletin kıyısındalar eğer bir daha düşersem beni yine vururlar kabuğuna geri dönen ceviz; kır kabuğunu yeniden ceviz! Burdan ancak böyle gideriz kim bilir belki içimize birer çukur eşeriz kendi ellerimizle kendimizi gömeriz. kır kabuğunu yeniden ceviz! Burdan ancak böyle gideriz.
Tanıtım Metni