Oscar Wilde’ın, “Üzerinde ütopya ülkesi bulunmayan bir dünya haritasına bir bakış fırlatmaya bile değmez; çünkü o harita, insanlığın sürekli uğrak yeri olan ülkeyi göstermesi nedeniyle eksiktir. İnsanlık, oraya ayak bastığında yeniden daha güzel bir ülke arayışına çıkacak ve onu bulduğunda da yelkenlerini hemen o yöne çevirecektir…” sözü insanoğlunun daima daha iyiye, daha güzele, ölümsüzlüğe özlem duymakta olduğunu bizlere anlatır.
Ölümsüzlük ülkesini bulduğunda ise içindeki sese kulak vererek yeniden yeni ülkeler pesine düşecektir. Ölüm olmayan, bağlık bahçelik, masmavi gökyüzünün olduğu ülkeyi bulduğunda bile bireyin yeni bir yer arayışına girmesi ütopyaya olan özlemini ortaya koyar. Thomas More, ütopya türünde eser verdikten sonra özlem duyulan yaşam tasarıları oldukça ilgi toplamıştır.
Dünya edebiyatında önemli bir yere sahip olan bu türe Türk edebiyatının Cumhuriyet döneminde yeni bir toplum oluşturmak amacıyla sıkça başvurulmaktadır. Cumhuriyet döneminde yazılan ütopyaların belli başlıklar altında tasnif edildiği bu çalışmada ütopik temalar üzerinde durulmaktadır. Bu ütopyalarda eşitlik, adalet, gelişmişlik, kardeşlik ve mutluluk gibi arayışların gelecek tasarılarını şekillendirdiği görülmektedir.
Basım Yılı | 2020 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 380 |
Yazar | Necla Dağ |