Zihinsel gerileme, birçok anlama gelebildiği gibi farklı şekillerde de tezahür edebilir. Mesela birçoğumuz, demans gibi hastalıklara en azından bir nebze aşinayızdır. Bu hastalıkların etki ve sonuçları, hâlihazırda kolektif bilincimizde yoğun bir şekilde kodlanmıştır. Bunları filmlerde görürüz. Belki de bu tür hastalıkları arkadaşlarımızdan veya akrabalarımızdan da duymuşuzdur. Hatta bazılarımız, bu tür hastalıkların etkilerinden muzdarip bir sevdiğimizle doğrudan doğruya ilgilenme konusunda deneyime sahip olabiliriz. Fakat demanstan muzdarip biriyle doğrudan tecrübemiz olsa da olmasa da bu tür hastalıkların sadece bu bireylerde değil ailelerinde ve içinde yaşadıkları toplumlarda da yıkıcı etkileri olabileceğini biliriz.
Bununla birlikte, zihinsel gerileme, az şiddetli bir değişiklik anlamına da gelebilir. Belirli kelimeleri, isimleri, yerleri, tarihleri unutmak veya anahtarlarınızı nereye koyduğunuzu, markete ne almak için gittiğinizi hatırlayamamak zararsız bir şeymiş gibi görünebilir. Zihinsel gerileme; depresyon veya asosyalleşme, odaklanma veya dikkat eksikliği gibi de tezahür edebilir. Gelecekte demans olmaktan endişe etsek de etmesek de hayatımızın belirli bir noktasından sonra beynimizin ve zihinsel işlevlerin eskisi gibi olamayacağı kaçınılmaz bir gerçektir. Mesele, bu değişikliğin, ne zaman ve ne şiddette olabileceği konusudur. Ancak bu durumla mücadele etmek ve kaçınılmaz olanı geciktirebilmek için uygulayabileceğimiz yöntemler de mevcuttur. Gerçekleşmek zorunda olmayan gelecekler vardır.