“Kırda, dağda, göl ya da deniz kenarında başka evleri de vardı. Kendilerine hizmetçi orduları yardımcı oluyordu. İnsana hayret verecek kadar çok sosyal yaşantıları vardı. Üniversite ve kiliseye avuç dolusu para yatırırlardı. Din adamları da onların önünde diz çökmeye hazırlardı. Ellerindeki para, onlara müthiş bir güç veriyordu. İleride Ernest’in uyarılarıyla farkına varacağım gibi, parayla düşünceleri satın alabiliyorlardı.” “Modern distopyaların en eskisi” olarak kabul edilen Demir Ökçe, Amerika Birleşik Devletleri’nde oligarşik bir tiranlığın yükselişini anlatır. Muhtemelen Jack London’ın sosyalist görüşlerinin en açık şekilde sergilendiği romandır. 1960’lar ve 1970’lerdeki yumuşak bilim kurgu roman ve öykülerinin öncüsü olan kitap, teknolojik değişimlere çok daha az önem verirken toplum ve siyasette gelecekteki değişimleri vurgulamaktadır.
Tanıtım Metni