Öylesine gezegenler vardır ki, her anlam ve yapıda içinde barındırdığı canlıların tamamı için yaşama uygun. Söz konusu canlılar yaşamlarını hangi anlamda olursa olsun değiştirmek için hiçbir çaba ve uğraşa gerek duymazlar. Çünkü gezegenleri istedikleri her şeyi kendilerine sunar. Ayrıca “deney” gibi bazı kavramlara bu yüzden sahip olmazlar. Bu durumda bu canlıların “insanlarla” canlılık anlamında karşılaştırılmaları çok fonksiyonlu ve çok yönlüdür. Oysa Dünya, içinde barındırdığı canlıların tamamı ile bu gezegenlerden tamamen farklıdır. İçindeki canlılar sürekli uğraş ve çaba içindedir.
Bundan dolayı Dünya’ya “Deney Gezegeni Dünya” demek yanlış olmaz. “Deney” sözcüğü her ne kadar bilimle anılsa da, bilimsellikten uzak “deney” anlamında birçok çalışma söz konusudur. Olgunun o an planlanmadan aniden oluşması daha sonra oluşan sonucun yorumlanması ile başından itibaren “doğanın deneyi” anlamında değerlendirilmesine neden olur. Sonraki aşamada da “doğanın deneyi” doğadaki akıllı canlıların “deneyine” dönüşür. Ancak anlaşıldığı gibi kaynak doğadır. Bir kümenin elemanlarından başlayıp dışa doğru gidildikçe küme ve üst küme kavramlarına ulaşma mantığında olduğu gibi doğadan da dışa doğru gidildikçe sonsuza uzanılır. Günümüz bilim ve teknolojisi bu duruma kesin yanıt verecek düzeyde değildir. Ancak gelecekte bir zamanda bunun yanıtı kesin olacaktır.
