Devrimleri yalnızca bir dizi olaylar yığını ve tarihte iz bırakmış kimi isimleri çözümleyerek anlamak mümkün müdür? Üstelik incelenen konu siyasal düzlemde çapı son derece geniş ve etkisi derin olan Fransız Devrimi ise… “Devrimle beraber eski toplum bir anda tarumar olmuş, yepyeni bir toplum ve ulus yaratılmıştır” söylemi açıkçası tarihi karikatürize eden bir yaklaşımdır François Furet’ye göre. Bir dönem Annales okulunun zengin mirasından faydalanan François Furet, bu kitabında Devrim sürecine ilişkin yoğun bir ayıklama çabasına girişir. Kişi ve olayların sıcaklığında kaybolmaz, aksine Devrim ile birlikte, eski ve yeni bir toplumun değişen ve değişmeyen özelliklerini, siyasal kurumları, yönetim biçimlerini inceler. Kavramsal tarihin en büyük özelliği, tarihçinin çağdaş olan bilinçlerden uzaklaşıp üzerinde çalıştığı döneme ve terminolojiye yakın durabilmesidir. Sorunsal tarih yaklaşımının en iyi kuramcılarından biri sayılan Furet, ünlü siyaset bilimci Tocqueville’in görüşlerini de ileri bir seviyeye taşır. Furet kitabın birinci bölümünde Fransız devrimini kavramsallaştırmaya çalışarak bir sentez denemesinde bulunur. İkinci bölümde ise bu sentezin dayandığı malzemeyi ve devrimin yorumlarını irdeler. “Fransız Devrimi tarihi yaklaşık iki yüz yıldır bir kökler anlatısı, yani bir kimlik söylemi olmaktan çıkmamıştır... 1789’da başlayan olaylar, aynı sorunlar ve simgeler çevresinde, nesilden nesile geçen birer ibadet ya da nefret nesnesi haline dönüştürülmüş anılarla birlikte durmaksızın yeniden yaşanmaktadır.”
Tanıtım Metni