1960'lardan itibaren ABD finansal piyasalarında arz ve talep koşullarını etkileyen faktörler finans mühendisliğinin gelişimine yol açarken bilgisayar ve telekomünikasyon teknolojisindeki atılımlar da birçok yeni finansal ürün ve hizmetin sunulmasına imkân vermiştir. İzleyen süreçte gelişen menkul kıymetleştirme ve gölge bankacılık sistemi yeni ürün arzına katkı sağlamış ancak global finans krizine giden yolun da temellerini atmıştır. Bilgisayar ve telekomünikasyon teknolojisinin bileşimi olarak ifade edebileceğimiz bilgi teknolojisi, bankacılık sektörünü artan bir rekabete yöneltmiştir. Böylece bankaların sadece geleneksel ürün ve hizmetleriyle yola devam edemeyeceği gerçeği ortaya çıkmıştır. Bu durum, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde farklı şekilde tezahür etmekle birlikte ortaya çıkardığı sonuçlar açısından -global köye dönen günümüz dünyasında- hemen hemen her ekonomiye etki etmiştir.
Global finans krizi, kripto varlık ekosisteminin gelişimini tetiklemiş; Covid-19 süreci ise arz ve talep dinamiklerinin dönüşümünde katalizör olmuştur. DeFi ve CeFi rekabeti/karşılıklı etkileşimi artmaktadır. Blokzinciri teknolojisi geleneksel süreçleri dönüştürmektedir. Elbette kripto varlık kaynaklı krizler de artmaktadır. Bu krizler hem kendi ekosistemlerinin geleceği için risk unsurudur hem de finansal sisteme ve reel ekonomiye bulaşma tehlikesi barındırmaktadır.
Merkez bankaları birçok nedenle geleceğin parasal sistemi konusundaki çalışmalarına hız vermiş ve merkez bankası dijital parası konusundaki çalışmaları öncelemiştir.
Dijital ekonomi, bugün icat edilmiş bir kavram değildir. Teknolojinin ekonomiye eşlik ettiği uzun bir yolun sonunda ekonominin ulaştığı seviyeyi tanımlamaktadır. Kitabımızın ikinci basımında dijital ekonominin kurumlarını, araçlarını, rekabet iklimini, merkez bankalarını, düzenleyici otoritelerin yaklaşımlarını, ülkelerin dijital ekonomiye bakış açılarını okurlarımızla paylaşarak teorik bilgilerin ötesine geçip günceli yakalıyoruz. Bu çabamızın, dijital ekonomi ve finans okuryazarlığı edinmek ve bugün kurulmakta olan geleceğe uyum sağlayıp pozisyon almak açısından son derece kıymetli olduğuna inanıyoruz.