Ali Hikmet Eren’in şiirlerini uzun süre “hiç sevmedim!..” Hazzetmediğim bu şiirler üzerine düşünmeyi, sevmiyor oluşumun neliğini betimlemeyi de hayat meşgalesi içerisinde hep erteledim. Ancak bir kez daha kabul ettim ki Tanrı haklıydı, her şeyin bir zamanı vardı ve bu şiirlerin zamanı “şimdi” gelmişti... Turgut Uyar’ın en etkileyici şiirlerinden birisi “Terziler Geldiler”dir. Bu şiiri ne zaman okusam, şiirin ne olduğunu ve ne olmaması gerektiğini duyumsarım. Ve bir gün yine bu şiiri okurken, deyim yerindeyse bir aydınlanma yaşadım ve anladım ki Ali Hikmet Eren bir ‘Dil Terzisi’ydi, dil kumaşından bize yeni kostümler sunuyordu ve onun şiirleri üzerine söz almamım zamanın gelmişti. Sevmememin ve “artık” seviyor olmamın neliğini ifade etmeliydim. Belki de şu, konfor alanımdan çıkmamak, sunulan farklı ve çetin şiirlerin bende yarattığı gerilimden uzak durmak için bunca zamanı pas geçmiştim. Oysa bu şiirleri niye sevmediğimi ve “artık” niçin sevdiğimi öncelikle kendime izah edebilmeliydim. İlk izahım ve saptamam da kendiliğinden oluşmuştu; Ali Hikmet Eren’in şiirleri bu şiirlerle etkileşime giren öteki ben’in, okurların konfor alanını tahrip eden bir niteliğe sahipti ve bu tahribatın neliği, niyesi, niçini çözümlenmeliydi. Serdar Aydın
Tanıtım Metni