Ekolojik krizlerin yaşamı tehdit eder duruma geldiği çağımızda, insan-doğa ilişkisini düzenleme görevi verdiğimiz hukuk, doğayı neden koruyamıyor? Büyük dönüşümlerden büyük düşünürlere, doğa bir yandan yaşam kaynağı ve amansız bir düşman olarak düşünülmüş, diğer yandan doğanın zenginliklerini insan için ürettiğine ve egemenlik altına alınması gerekliliğine inanılmıştır. Doğanın insanın hizmetinde olduğu algısı tarih boyunca inşa edilmiş bir yapıya benzer. Yeni Çağ ile el değmemiş coğrafyalara uzanan bu yapı Sanayi Devriminden sonra insanın övgüsünden ekonominin övgüsüne geçiş yapmış, doğanın iktisadi amaçlarla dönüştürülmesi ekolojik krizlere yol açmıştır. Hukukun doğa kavrayışında insan ve ekonomiyi merkeze alan bu yapı vardır. Doğanın hakları çevre hukukuna alternati...
Yazar | Evrim Durmaz |