Bir toprağın vatan olabilmesi için uzun bir tarihî süreç ve etraflıca yapılan çetin bir mücadele tecrübesi gerekir. Farklı yazılarımızda ifade ettiğimiz gibi Doğu Türkistan geçmişinden günümüze dek üzerinde birçok devlet ve medeniyetin kurulduğu bir coğrafyadır. Sahip olduğu stratejik konumu bölgeye ayrı bir önem kazandırmaktadır. Bölgede yaşanmış dönüşüm ve kurulmuş medeniyetlerin inşasında öndenmiş sayısızca bedel vardır. Nitekim İslam dini Hz. Muhammed (s.a.v) ile ihya edilmiş, güzide ashabı ile dünyaya yayılmış, sonra bu sancak dinin ulaştığı her toplumun sahabeyi izleyen öncülleri tarafından günümüze kadar taşınmıştır. Dolayısıyla bunlar saygıyla anılmayı çoktan hak etmişlerdir. Geleceğin tarihini yazmak geçmişi doğru okumak, iyi olanı ödüllendirip eksiklerin giderilmesinden geçer. Bunları hayırla yad etmek geleceğin kurucularını motive edici bir güçtür. Eserin muhtevasına bakıldığında görülecektir ki üzerinde çalıştığımız şahsiyetlerin tamamı ilim ve inandıkları davâ uğuruna canlarını feda etmiş değerli insanlardır.
