Bendeniz tatil anlayışımı değiştirmeye karar verdim!Geçmişi olmayanın geleceği de olamaz. Bu nedenle, uygarlıklar beşiği güzel yurdumuzu tanımaya ve tanıtmaya karar verdim. Dolaştığım yerler öyle bir vatan toprağı idi ki; yerleşim tarihleri, M.Ö. 100.000- 10.000 yıllarına kadar uzanan Hatay’ı, Malatya ve Adıyaman’ı, Hz. Âdem ve Hz. Havva’ya yurt olduğu iddia edilen on bir bin yıllık Göbeklitepe ve Şanlıurfa’yı, iki bin yıllık caddesiyle Antakya’yı, dünyanın ikinci büyük surlarına sahip Diyarbakır’ı, ssu yatağını Hz. Danyal’ın çizdiği rivayet edilen efsanevi Dicle Nehri’ni, üç bin yıllık Van Kalesi’ni, efsaneleriyle Ağrı Dağı’nı, Kurtuluş Savaşımızın yol haritasının çizildiği Erzurum’u, dünyanın en büyük mozaik müzesine sahip Gaziantep’i, İstiklâl Madalyası sahibi Kahramanmaraş’ı ve diğerlerini koynunda barındırmıştı.Bu öyle bir vatan toprağı idi ki, dünyanın en büyük imparatorlukları, krallıkları, en eski kavimleri, devletleri, beylikleri burada hüküm sürmüştü. Hattiler, Hurriler, Hitit Krallığı, Selökidler, Etiler, Asurlular, Akatlar, Sümerler, Selçuklular, Moğollar, Artuklular ve burada sayamadığımız daha pek çok medeniyet ile büyük Osmanlı İmparatorluğu bu topraklarda ev sahibi olmuştu...İşte, biz böyle bir vatan toprağına sahibiz. Her ne kadar bu vatan toprağı kan ve gözyaşı ile sulanmaya devam etse de, her acının ardından millet olarak birbirimize daha sıkı sarılıyoruz. Büyük ülke olmanın gereğini yerine getiriyoruz. Sahip olduğumuz şanlı geçmişin kopmaz bağlarıyla bugünü kucaklıyor, yarınları da bu şuurla oluşturmaya çalışıyoruz. Bu kitap, yaşadığı toprakların tarihsel-kültürel birikimini merak edenler için hazırlandı.