Dünya, çok katmanlı ve pek de kısa sürmeyeceği anlaşılan, köklü bir dönüşüm sürecinin içinden geçmektedir. ABD hegemonyası çözülürken yerine hangi öznenin, nasıl bir siyasetle bu boşluğu dolduracağı henüz belirsizdir. Değişimin diğer bir boyutu ise, 2008 mali krizi ve bunu bir dalga halinde takip eden 2012 isyanlarının ardından yeni bir evresi başlayan neoliberal kapitalizme ilişkindir.
Son yıllarda yaşanan çok boyutlu kriz karşısında henüz bir çıkış reçetesi üretilebilmiş değildir ve ana aktörler açısından tüm arayışlar neoliberal perspektifin dışına çıkmamaktadır. Kapitalizme alternatif oluşturma potansiyelini tarihsel olarak kanıtlamış olan sosyalist hareket ise, büyük bir yeniden yapılanmanın sancılarını yaşamaktadır; uluslararası işçi hareketi neredeyse başa dönerek 18-19. yüzyıl düzeyine gerilemiş durumdadır.
Bu karmaşık tablo kafalarda büyük soru işaretleri oluşturmakta, en sol siyasal aktörlerde dahi ortodoksi ile pragmatizmin sarkacında savrulmalara neden olmaktadır. Elinizdeki kitap bu kaos ortamında, dünyadaki gelişmelerin politik yönünü analiz etmek açısından bir dizi fotoğraf çekme amacı gütmektedir. Şimdilik kamera gelişmelerin siyasi boyutuna uzandı.
Kitap, ABD’de “krize bir yanıt” oluşturma iddiasıyla başa geçen Trump sonrasındaki iktidar çatışmalarından dünyada yükselen popülizm tartışmalarına, AB ve BRICS’in hegemonya mücadeleleri içindeki politikalarından Çin’in gelişim seyri ve sınırlarına, Kuzey Kore geriliminde irrasyonel görülen aktörlerin rasyonalitesinden Ortadoğu ve Suriye’deki gelişmelerin yönüne dek pek çok konuda zihin açıcı...
